Teknoloji Bağımlılığı ve Sonuçları
Bağımlılık, kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen alışkanlıklardır. Sağlığa zararlı maddelere karşı gelişebildiği gibi davranışsal da olabilir. Günlük yaşamda aşırı alışveriş, televizyon izleme, kumar oynama davranışsal olarak gerçekleşen bağımlılıklardandır. Bilgisayar, oyun konsolu, akıllı telefonlar ve tablet gün boyunca en sık kullandığımız teknolojik ürünlerdir. Ancak bu ürünlere sahip olmak toplumsal yaşamda sosyal statüyü göstermez.
Teknoloji pek çok alanda hayatımızı kolaylaştırarak zaman kazanmamızı sağlar. Bilgiye ulaşma, alışveriş, banka işlemleri, uzaktan eğitim, sağlık uygulamalarına erişim, sosyal medya kullanımı teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylıklardan bazılarıdır. Ancak teknolojinin dengesiz ve kötüye kullanımı da bağımlılığa neden olarak kişiyi gerçek dünyaya katılımdan uzaklaştırır. Artan sıklıkta bilgisayar veya Genel Ağ’da oyun oynama, alışveriş yapma, kumar oynama, sosyal medya ve cep telefonu kullanımı gibi durumlar teknoloji bağımlılığı konusunda en sık rastlanabilen örneklerdendir.
Kişide teknoloji bağımlılığının geliştiğinin göstergelerinden bazıları aşağıda verilmiştir:
• Teknoloji ürünlerinin kullanımı için harcanan zamanın artması ve bireyin bu konuda davranışlarını kontrol edemeyişi,
• Teknoloji faaliyetinde bulunurken aşırı coşku hissi, yoksunluk durumunda aşırı özlem ve istek duyma,
• Teknolojik faaliyetlere katılamadığında huzursuzluk hissetme (Örneğin gece uyanamadığı için Genel Ağ’da oynadığı oyunun gereklerini yerine getirmemekten dolayı sabah huzursuz olma gibi),
• Aile, akrabalar ve arkadaş çevresini ihmal etme,
• İş ve okul performansında düşme,
• Zevk veren aktivitelerden bahaneler üreterek kendini geri çekme.
Teknoloji dengesiz kullanıldığında sağlığa zarar verir. Bu tip durumlarda görülen fizyolojik rahatsızlıklardan bazıları uyku düzenindeki değişikliklerden dolayı hâlsizlik, aşırı kilo alma ya da verme, sırt, boyun ve baş ağrısı, gözlerde sulanma ve yanma, ellerde uyuşma, ayaklarda şişme, duruş bozukluğudur. Bunların yanı sıra teknoloji bağımlısı olan bireyin sanal ortamda temas kurmaya alıştıkça çevresindeki insanlarla doğal ortamda iletişim kurma becerileri azalır. Bunun sonucunda kişi sosyal anksiyete gibi kaygı bozuklukları yaşayabilir.
İnsana fizyolojik, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden verdiği bu zararlardan dolayı teknoloji bağımlılığına karşı olumlu tutum geliştirilmelidir. Bu amaçla birey;
• Arkadaşlarıyla doğal ortamlarda görüşmeli, toplumsal yaşama katılmalıdır.
• Yeteneklerine uygun hobiler edinmeli, kendine uygun olan spor dalıyla ilgilenmelidir.
• Aile, arkadaş ve akrabalarla bir araya gelinen aktiviteler düzenlemelidir.
• Ev ortamını teknolojik alet merkezli olarak kullanmamalıdır.
• Zamanını öncelikle gerçek yaşamındaki sorumluluklarına ve yapması gereken diğer aktivitelere göre planlamalıdır.
• Teknolojiyi kullanırken zamanı doğru yönetmelidir.
Teknolojik ürünlerden yararlanırken zamanı doğru yönlendirmek için çocukluktan itibaren doğru alışkanlıklar edinilmelidir. Bunun için 2 yaşından küçük çocuklara Genel Ağ, TV ya da bilgisayar kullandırılmamalıdır. Bu süre, okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakika olmalıdır. İlköğretimin ilk 4 yılında öğrenim gören çocuklarda ödev haricinde, oyun ve eğlence için günlük 45 dakikayı geçmemelidir. Sonraki yıllarda ise günde 1 saatle sınırlandırılmalıdır. Ortaöğretim çağında ise teknolojik ürün kullanımına ayrılan süre günde 2 saat olmalıdır.