Şiddetin Birey Üzerindeki Etkileri
Şiddet, canlılara güç ve baskı uygulayarak onlara bedensel veya ruhsal açıdan zarar vermektir. Gücün zorla kabul ettirilmesi hâlidir. Bireysel veya toplu olarak uygulanabilir. Şiddetin uygulanma biçimi çok farklı şekillerde olabilir.
Fiziksel şiddet, canlının bedensel olarak zarara uğratılmasıdır. Bu, çimdikleme, elektrik verme, tokatlama, herhangi bir araçla vurma ya da dövme, ısırma vb. şekillerde uygulanabilir.
Duygusal şiddet, değer vermeme, umursamama, aşağılama, eşya ve giysilerle alay etme gibi tutumlarla kişinin öz güvenini sarsmayı ve hislerini incitmeyi temel alan davranışlardır.
Sözel şiddet, laf atma, bağırma aşağılama, saldırgan ifadeler kullanma, tehdit etme şeklinde uygulanır. Biri hakkında söylenti yayma, dedikodu yapma, ad takma da bu tür şiddet kapsamında değerlendirilir.
Cinsel şiddet, fiziksel, psikolojik ve duygusal açıdan zarar veren cinsel nitelikli davranıştır. Bir canlının bir başkasının cinsel gereksinim ya da isteklerinin doyumu için cinsel nesne olarak kullanılması ya da bu duruma göz yumulması yoluyla uygulanır.
Ekonomik şiddet, kişiyi ekonomik yönden mahrum bırakmadır. Kişinin bir mülkünü ya da parasını zorla almak ve geri vermemek, istemediği bir işte çalışmaya zorlamak, istediği hâlde çalıştırmamak, hiç para vermemek ekonomik şiddetin uygulanma biçimlerinden bazılarıdır.
Akran zorbalığı da bir şiddettir. Akran şiddeti adı da verilen akran zorbalığında bir ya da bir kaç öğrenci kendisinden güçsüz olan bir mağduru seçerek ona kasıtlı ve sürekli olarak rahatsızlık verir, saldırır. Yukarıda verilen şiddet çeşitlerinin birini ya da birkaçını uygular.
Şiddetin toplum tarafından paylaşılan bir değer yargısı olarak kabul edilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması şiddete kaynaklık eder. Çünkü şiddet uygulamak öğrenilebilen bir davranıştır. En belirgin öğrenme kaynağı kişinin ailesi ve içinde bulunduğu çevredir. Çocukluk ve gençlik yıllarında şiddet yaşanan aile ve çevre içinde bulunanlar şiddet eğilimi gösterebilir.
İletişim bozuklukları, duygu ve düşüncelerin tahrik edici şekilde ifade edilmesi, tehdit etme ve suçlama gibi tutumlara yol açabilir. Namus ve ahlak anlayışı, sosyoekonomik nedenler, hayatta kendini şanssız hissetmek, beklentiler karşısında edinilen kazanımların yetersizliği kişinin şiddet uygulamasına neden olabilir.
Alkol ve madde bağımlılığı olan kişiler bağımlılık yaratan maddelerin yol açtığı ruhsal etkiler sonucunda diğer insanlara göre şiddet uygulamaya daha yatkındırlar.
Şiddet ortamında büyüyen ve şiddet mağduru olan çocuklarda bedensel, zihinsel ve duygusal sorunlar görülür. Büyüme ve gelişme geriliği, öz güven eksikliği, suçluluk duygusu, okul başarısının düşmesi, sosyal başarısızlık, sağlığa zararlı maddelere bağımlı olma olasılığı bunlardan bazılarıdır. Bunun yanı sıra gelecekte kuracakları aile yaşamlarında şiddet uygulama eğilimi gösterebilirler. Şiddet, aile ve okul yaşamına, topluma büyük zarar verir. Bu nedenle şiddetin ve akran zorbalığının önlenmesi için okul, aile ve öğrenci birbiriyle yardımlaşmalı, iş birliği içinde olmalıdır.
nsan hakları, tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama sahip olmasıdır. Herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi farklar olmaksızın yasalar karşısında eşittir. İnsan haklarının gücü herkese eşit davranılması ilkesinden gelir.
nsan haklarının temelini 10 Aralık 1948’de yayınlanan İnsan Hakları Beyannamesi ve 4 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi oluşturur. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilk onaylayan ülkelerden biri Türkiye’dir. Buna göre kişinin sosyal, kültürel ve ekonomik hakları iç mevzuatımızda yasalarla güvence altına alınmıştır. İşkence, insanlık dışı kötü muamele, kişi özgürlüğü ve güvenliğini tehdit eden davranışlar, şiddet uygulama gibi durumlar insan haklarına aykırıdır. Bu konuda devletimiz tüm vatandaşlarını korur. Buradan hareketle kişi şiddet durumunda devlet kurumlarından yardım alabilir. Şikâyet ve ihbar için valilik, kaymakamlık, jandarma karakolu, adli makamlar, cumhuriyet başsavcılığı ve aile mahkemeleri, Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlükleri, şiddet önleme ve izleme merkezleri ile sağlık kuruluşlarına başvurulabilir. Ayrıca ALO 155 Polis İmdat, ALO 156 Jandarma İmdat, ALO 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı, 112 Acil, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı (0.212 656 96 96) ve Gelincik Hattı (444 43 06) aranabilir. Yardım almak isteyenler bu telefon hatlarını haftanın yedi günü, 24 saat arayabilirler.