Alkol Kullanımının İnsan Sağlığına ve Davranışlarına Etkileri
Alkol, doymuş karbon atomuna bağlı hidroksil grubu içeren bileşiklerin genel adıdır. Tıpta ve endüstride kullanılır.
İnsanlar alkolü, duygu durumunu düzeltmek, stresle başa çıkmak gibi nedenlerle içerler. Alkolün aşırı miktarda ve kronik kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan alkolizm, bireysel ve toplumsal açıdan önemli sorunlara neden olur.
Alkol bireyin vücut işleyişinde kalıcı bozukluklara yol açar. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir:
• Alkollü içki kullanımı ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserlerinin yanı sıra diğer kanser tiplerine de yakalanma riskini artırır.
• Alkol kullanımı, vitaminlerin vücutta emilimini engeller, beslenme bozukluklarına neden olur. Alkol kullananlarda A, B1 , B3 , B6 , B12, D, E, folik asit başta olmak üzere vitamin eksiklikleri ve bunlara bağlı hastalıklar görülür. Örneğin B12 ve folik asit yetersizliği sonucunda görülen kansızlık, alkolizmde sık rastlanan sağlık sorunlarındandır. Alkolizmde iştahsızlık nedeniyle kişinin vücut direnci düşer. Bunun sonucunda kişide enfeksiyon hastalıklarının görülme olasılığı yükselir. Alkol idrar miktarını artırarak vücutta su kaybına neden olur.
• Alkol midede asit salgısını artırarak mide mukozasını tahriş eder. Alkol kullananlarda gastrit, ülser gibi mide hastalıklarına sık rastlanır.
• Uzun süre ve devamlı alkol alanlarda pankreas iltihapları ve bunun sık tekrarlanmasına bağlı olarak pankreas yetmezliği gelişir. Pankreas yetmezliği sonucunda gıdaların sindiriminde sorunlar çıkar. Pankreas yetmezliğinden dolayı kişide zamanla diyabet (şeker hastalığı) ortaya çıkar.
• Alkol karaciğerde metabolize olur. Aşırı alkol tüketimi karaciğerde enzim faaliyetlerini aksatır. Bu durum organı yorar ve görevini tam olarak yapamaz hâle getirir. Karaciğer yağlanmasının ve siroz hastalığının önemli nedenlerinden biri uzun süre ve fazla alkol kullanımıdır.
• Uzun süre alkol alımı böbreklerde hasar oluşturur, böbrek yetmezliği ve nefrit gibi hastalıklara yol açabilir.
• Alkol tansiyonu yükseltir. Bundan dolayı beyin kanamasına bağlı olarak felce yol açabilir. Kalp kaslarında bozukluk, aritmi (kalbin ve nabzın atış düzeninin bozulması) ve yüksek kolesterolde alkolün kullanımının payı büyüktür.
• Alkol, polinevrit (sinirlerin iltihabı) hastalığına yol açar. Polinevritte sinirlerde iltihap ve felçler meydana gelir. Daha çok ayaklara ve kollara giden sinirleri etkiler. Hastada hissetme ve özellikle de hareket etmede zorluklar görülür. Alkol göze giden görme sinirlerine de etki eder. Gözlerde sulanma ve görme bozukluklarına, körlüğe de neden olabilir.
• Alkol kullanımı kişide uyku bozukluklarına, yorgunluğa, bitkinliğe yol açar.
• Hayal görme, titreme, adalelerde kasılma, bilinçsiz ve uyumsuz davranışlar, uyuşukluk, konuşmanın bozulması alkolün neden olduğu sorunlardandır.
• Uzun süre fazla miktarda alkol tüketimi kişide paranoya, halüsinasyon görme gibi psikolojik sorunlar yaratabilir.
• Alkol insanların beyin fonksiyonlarını bozar. Bunun sonucunda konuşma bozukluğuna, uyuşukluk, bilinçsiz ve uyumsuz davranışların sergilenmesine neden olur. İçki kısa sürede çok miktarda alındığında sarhoşluğa, hatta hipoglisemi, solunum bozukluğu gibi nedenlerden kaynaklanan komaya yol açabilir.
Alkol Bağımlılığının Birey, Aile ve Toplum Hayatına Etkileri
Alkol öncelikle bağımlı olmak üzere tüm toplum yaşamına zarar verir. Kişide meydana getirdiği fizyolojik ve ruhsal sorunlar onun üyesi olduğu ailenin ve toplumun yaşamını da etkiler.
Alkol bağımlılığı aile bireyleri arasında geçimsizliğe ve iletişim eksikliğine yol açar. Bağımlının aile içindeki sorumluluk ve ödevlerini yerine getirememesine, aile bireylerinin ihtiyaç duyduğu ilgiyi gösterememesine neden olur. Bunların yanı sıra bağımlı, anne ya da baba olması durumunda çocuklara olumsuz örnek oluşturur. Kişinin saygınlığını zedeler.
Toplumun en küçük birimi olan aile yapısına zarar vererek toplumsal yaşamda da sorunlar yaratır. Bağımlılık döneminde alkol satın almak, bağımlılıktan kurtulmak için yapılan tedavi, yüklü tutarda harcamalar gerektirir. Bunlara ayrılan tutarlar kişi, aile ve toplumun ekonomik yükünü artırır. Daha verimli alanlara yapılabilecek parasal yatırımları engelleyerek ülke kalkınmasını yavaşlatır. Kişinin verimliliğini düşürür, dikkatini ve kas kontrolünü azaltır. Bunlar ise ev, iş, trafik kazalarına neden olarak ülke ekonomisini zarara uğratır.